Daniel Patrick Welch - click to return to home page


    English versions 
Arabic versions - Saudi Arabia Catalan versions Croatian versions Czech versions Danish versions Nederlandse versies Finnish versions Versions Françaises Galician versions German versions Greek versions Indonesian articles Le versioni Italiane Japanese versions Urdu versions - Pakistan Polish versions Portuguese articles Romanian versions Russian versions Serbian articles Las versiones Españolas Ukrainian versions Turkish versions

 

 

 

Kötü Ay Yükseliyor

Seçim mevsiminde ABD’de gerçeküstücülük hakim

(9/04)

Daniel Patrick Welch, seçim mevsiminde ABD ’deki hayatýn gerçeküstü niteliðini yazýyor. Irak savaþýnýn seçim tartýþmalarýnda neredeyse hiçbir rol oynamamasý nedeniyle Welch, Amerikalý seçmenlerin gerçeklikten tamamen  kopmuþ olmalarýndan endiþe ediyor ve mevcut krizden bir kaçýþ olup olmadýðýný sorguluyor.

 

“Kötü bir ay yükseldiðini görüyorum / Belanýn geldiðini görüyorum

Depremler ve yýldýrýmlar görüyorum / Bugün kötü bir zaman görüyorum

Bu gece ortalýkta dolaþma / çünkü hayatýna mal olacak

kötü bir ay yükseliyor”

--Credence Clearwater Revival

 

Peki düþünen bir Amerikalý ne yapmalý? Alice Harikalar Diyarýnda’dan metaforlar iþlemiyor artýk. Bizzarro World komedi dizisi, fazlasýyla komik, "Iþýnla beni, Scotty” ise fazlasýyla umutlu kalýyor. En azýndan Atýlgan’daki iyi kadýn ve erkeklerin ýþýnlanacak bir yerleri vardý. Yazýk ki, þimdiki allame, petrol ve para bataklýðýnda, yani ABD’de, gerçek bir kaçýþ mevcut görünmüyor.

 

“Seçim” mevsimi amansýzca devam ediyor. At yarýþçýlarý, günde çeyrek milyon varil hýzýyla yapageldikleri gibi, en son eyalet seçim anketlerini bir seçim haritasý üzerinde yayýnlayan electoral-vote.com sitesine üþüþebilirler. Ancak böyle bir analiz “anlamlý”dýr, bu kavramlar mevcut ortamýn sözlüðünde hala kaldýysa. Al Gore ve Sam Tilden’in tanýklýk edecekleri gibi, genel halk oyu bir þey ifade etmiyor. Bir onuç ifade edebilecek yegane anket, Amerika'nýn acýnacak seçim sürecinde demokrasi adýna yaþanan, kazanan her þeyi alýr maskaralýðýný yansýtanlardýr. Eyalet bazýndaki anketlerin güvenirlikleri geçmiþten beri kuþkulu olduðu için, çay yapraklarýna bakarak tahminde bulunmak çok daha iyi iddia olabilir.

 

Ýþte böyle devam ediyor. ABD tarihindeki en kötü yönetim, herhangi bir gerçek demokrasinin yaþatacaðý hezimetten kurtulmak üzereyken, ortalýðý toz duman kaplýyor ve basýn güruhu Amerika’nýn son büyük emperyal baþarýsýzlýðýna iliþkin iddialarý birbiri ardýna sýralýyor. Belki de Vietnam saplantýsý hayra alamet olabilirdi, tabi herhangi bir içeriðe sahip olsaydý veya birileri herhangi bir ders çýkarmýþ numarasý yapsaydý bile bunun mevcut emperyal baþarýsýzlýkla bir baðlantýsý kurulabilirdi. Belki de Irak’ta süre giden katliamýn bazý önemsiz ayrýntýlarý, þirket lerin fonladýðý ve adýna seçim dedikleri ve bir kuþak boyunca da demeye devam edecekleri bu kanlý dönemde merkeze oturabilir. Ama þimdilik adaylarýn savaþ takýntýsý, kesinlikle geçmiþte yer alýyor. Sahnenin ortasýna çökmüþ oturan Irak adlý  kiloluk goril, ilk on siyasi “mesele” arasýnda bile zar zor yer alýyor artýk.

 

Amerikan siyasi elitleri, bu ölçekte bir krizin üstesinden gelecek çapta görünmüyorlar. Sanki Irak’ta her geçen gün yayýlan ve kimsenin aðzýna almadýðý dehþet, sýnýrýn o kadar ötesindeki sayýn centilmenler, þerifin evden çýkarmaya geldiði kiracýnýn en iyi Pazar kýyafetini giymekte ýsrar etmesi gibi daha küçük þeyler üzerinde kavga etmeyi tercih ediyorlar. Ama þerif gelecektir ve ABD imparatorluðu, þimdiye kadarki en kötü rezaletini yaþayarak çýrýlçýplak ve evsiz kalacaktýr. Amerikalýlarýn ne kadar yalýtýlmýþ olduklarýnýn farkýnda olmalarý, çok ürkütücü ve bir o kadar da ayýltýcý bir gerçektir. Elbette bir þey TV’de yer almýyorsa mevcut da deðildir, dünyadaki baþka herkes ne görüyor olursa olsun! Bu tehlikeli kendini aldatma, bir diðeriyle el ele gidiyor: Þimdi iktidardaki proto-faþist cunta hükümetinin üst çevrelerini defetmenin, kaymaðý sütten her nasýlsa ayýrabileceði aldatmacasý.

 

Geçtiðimiz birkaç yýl boyunca bütün dünya “muhalefet”in nasýl çöktüðünü izledi. Kendi belkemiksizliðini örtmeye çalýþan ve sanki Bush rejiminin  en istekli iþbirlikçisi deðilmiþ gibi (Almanya ile birleþmeden sonra Avusturya misali), Bush yönetiminin ilk kurbaný rolüne bürünmeye çalýþan bu partiye yönelik çok az sempati kalmýþtýr. Sol, Kerry’nin kendi mevcut rotasýnda seyretmeyi, kaþ göz ederek sürdürebileceðine ve sonra hiçbir zaman kampanyasýný yürütmemiþ olduðu bir hükümet programýyla her nasýlsa yönetebileceðine inanmayý çok istiyor. Elbette seçimin daha muhtemel sonucu, Kerry’nin kaybedeceði yönündedir. Vietnam Sendromu, emperyal bir savaþý kaybetmekten korkan ürkek solcularý gülünç duruma düþürürken, Dukakis Sendromu, Demokratlarýn karþý koymayan adaylarý hýrpalama bahanesi haline gelmiþtir.

 

Genel geçer siyasi analizde neredeyse daima doðru olduðu üzere, alay hedefini ýskalýyor. Dukakis’in günahý, Lee Atwater’in attýðý çamurlara aynen karþýlýk vermemesi deðildi. Bu yanlýþ analiz, ucunda madalyasý olmayan kurdelelerin ve vaktinden önce karakter boþluðu veren daktilolarýn tekinsiz gölge dünyasýnda bizi þimdiki siyasi iflasa götüren þeydir. Maço versiyonda, Kerry, rakibini “oldurmaya” zorlayarak karþý koyuyor. George Bush’un Fesat Makinesi’yle baþa çýkmanýn kolay olup olmadýðýný John McCain ve Güney Carolina Cumhuriyetçilerine sorun. Tarihsel olarak redaksiyondan geçirilmemiþ versiyonda Kerry, Dukakis ile ayný tuzaða düþüyor. Mesele, bir savaþ kahramaný olmak veya fotoðrafýnýzý bir tankta çektirmek deðildir. Reagan yýllarýnýn felaketinden sonra, Dukakis ve partisi, Reaganizmin özüne karþý koymakta baþarýsýz oldu ve Büyük Hatip’in iki dönem süren yönetiminin tahribatlarýný düzeltmek için gerçek bir program ortaya koymak yerine "iyi maaþlý iyi iþler" getirmeye çalýþtý.

 

Þimdi, mevcut rejim neredeyse giriþtiði her alanda periþan durumdayken, Kerry karþýsýnda vuracak hiçbir þeyi olmayan bir boksör gibidir. Bush’u kendi desteklediðiniz yasadýþý bir savaþýn uluslararasý suçundan sorumlu tutmak zordur, özelikle de insanlýk tarihindeki en kötü fikirlerden birini savunmaya devam etmekte ýsrar ediyorsanýz. Bush’un yurtiçi gündemine gelince, sular hiç gerek yokken yine kasten bulandýrýlýyor. Her kim baþkan olursa olsun, iki milyonu geçen ve patlamaya hazýr bir hapishane nüfusunu, akla durgunluk veren ve dünyanýn en yükseklerinden biri olan bir hapsetme oranýný önünde bulacaktýr. Bush onlarýn hepsini hapsetmedi. Ticaret politikasý, her iki parti tarafýndan kýþkýrtýlan öldürücü bir dibe yarýþta iþçileri

þirketlerin ceplerini þiþirdi. Eldeki her kuruþu bütün diðer önceliklerden çalýp tüketen savaþa yönelik her iki partinin düþkünlüðü.... devam etmem gerekiyor mu?

 

Ve sorun çýkaranlarý hapse atmanýn geleceði parlak görünüyor. Cumhuriyetçi Ulusal Komite’nin (RNC) “Hudson’da Guantanamo” provasý, RNC’nin daha sonra NYPD (New York Polis Departmaný) tarafýndan gözaltýna alýnanlarýn tutulduðu bir kafes olarak kullanýlan ve asbest bulaþmýþ . Ýskeleyi kiraladýðýnýn anlaþýlmasý, hepimiz için kötüye alamet. Eðer yeterli suçlu yaratabilirlerse, yalnýzca hapsedilmiþ siyah erkeklerin deðil, hepimizin oylarýný çalabilirler. Amerikan usulü apartheid evrim geçirirken ve yeni biçimler alýrken, bunu görmezden gelenler, New York Polisi’nin turuncu renkli aðýna yakalanan seyirciler gibi kesinlikle kurban haline gelme riski yaþýyorlar.

 

Yakalandýðýnýzý anlamak önemli bir beceridir ve de Amerikalýlarýn çoðuna yabancý bir beceri. Bataklýk ve kaygan kumlar, yakalanmaya iliþkin metaforlar için yeni turuncu renkli aðlarla yarýþýyor, ama hiçbiri Irak felaketini yakalayamýyor. Sidney Blumenthal geçenlerde diðer bir favori benzetmeyi, Vietnam benzetmesini, ABD’nin Vietnam’dan çok daha vahim bir durumla karþý karþýya olduðunu iddia eden güçlü bir yazýsýnda yerle bir etti. Ron Jacobs, hareketi sadece Bush’a deðil, savaþa da karþý çýkmaya zorluyor. Justin Hughler, Patrick Cockburn, Robert Fisk –gerçek raporlar orada, eðer bakmaya tenezzül edilirse- süregiden Irak savaþý ve iþgal kabusu hakkýndaki uyarýlarýný sürdürüyorlar.

 

Bütün bu umutsuzluk arasýnda, pek þaka yollu olmasa da, en iyisinden iki kenarý keskin bir analizi ihtiyatla sunuyorum. Scotty beni ýþýnlamadan önce yapabildiðim en iyi þey bu. Cockburn’den Jensen ve Jacobs'a kadar savaþ karþýtý yazarlar ve baþkalarý, daðýnýk bir savaþ karþýtý hareket tarif ediyor ve elbette meseleyi yakalýyorlar. Ama bu, Ýmparatorluk denen Canavar’dan söküp aldýðýmýz bazý baþarýlarý yeniden deðerlendirmemize de yardým ediyor. Jacobs, herhangi bir hareketin, “’teki Baþkanlýk Göreve Baþlangýç Konuþmasý’ndan önce Washington’un elini Irak ve Afganistan’dan çekmeye zorlayabileceðini” düþünmenin aptalca olacaðýna iþaret ediyor. Ama savaþý bir defada durdurmak eþit derecede göz korkutucu bir görevdi. Surat asacaðýmýza, ABD’yi þimdi köþeye sýkýþtýran yabancýlaþma ve tecride olan katkýlarýmýzý görmeliyiz.

 

Kitlesel küresel seferberlikler olmasaydý, Türkiye ev sahibi bir kuzey cephesi haline gelmeye zorlanabilirdi. Elbette bu, Aznar ve Berlusconi’yi durdurmadý. Ama Aznar artýk tarih oldu ve hareketi ateþleyen genel yükseliþ de Vajpajee’yi silip süpürme ve Chavez’i iktidarda tutma baþarýsýyla övülebilir. Hepsinden önemlisi, bizim en büyük baþarýmýz Canavar’ýn maskesini düþürmektir. Canavar köþeye sýkýþtýrýlmýþtýr ve son emperyal fethi meþrulaþtýrmakta incir yapraðý olarak kullanýlabileceði uluslararasý “iþbirliði” kalmamýþtýr. Bush’un iddia ettiðinin aksine ABD Irak’ta “kazanmýyor”, neredeyse her bakýmdan fena halde kaybediyor. Diðer bir yavaþ, yüz kýzartýcý yenilgi, tam da Ýmparatorluðun aklýnýn baþýna gelmesi için ihtiyaç duyduðu tekme haline gelebilir.

 

Ve hepsinden iyisi, cin þiþeye geri sokulamýyor. Hiçbir liberal maskaralýk, hiçbir “ilerici enternasyonalist” safsata, dünyayý görmüþ olduklarýný görmemiþ olduðuna ikna edemez. Büyük Birader, gerçekten þansýný artýk zorlamýþ olabilir ve  kere ’nin  ettiðini söyleme özgürlüðü artýk ortaya çýkmýþ olabilir. Kim kazanýrsa kazansýn, belki ABD Ýmparatorluðunun can çekiþme sesleri duyulmaya baþlamýþtýr bile.

 

Elbette, imparatorluða iliþkin son kararý Amerikan halký verecektir –veya vermeye zorlanacaktýr. Ve diðer þeyler yapmadýðý taktirde bu, insaný gerçeklere geri döndürür. Amerikan zihninin kaosu ve kararsýzlýðý, Canavarýn Ahmaklarýnýn en son toplantýlarýný düzenledikleri yerden bir taþ atýmlýk mesafedeki (mecazi olarak, Bay Bloombergy –tutuklama beni!) Times Meydaný’na göz gezdirilerek en iyi yakalanabilir. Birçok protestocu, Center for American Progress sponsorluðundaki devasa bilbordda her saniye artan ve milyarlarca dolara ulaþan “Irak Savaþý’nýn Maliyeti” karþýsýnda sarsýldý.

 

Ama elbette devasa bilbordlar Times Meydaný için çok anlam ifade etmiyor. Özellikle bu teki, Rap þarkýcýsý Sean “Kabarýk” Combs’un sahte Siyah Güç (Black Power) selamýný veren ve Sean John marka giysilerini satmayý amaçlayan çok daha büyük bir fotoðrafý ile ve Çýplak Diva Kimora Lee Simmons’ýn kendi Baby Phat spor ayakkabýlarýnýn iþportacýlýðýný yaptýðý büyük bir fotoðrafý  arasýna sandviç edilmiþti. Baby Phat, bilbordlarýn dediði gibi Diva’yý tanýmlýyor olabilir, ama kahretsin, çýplak lýk satýyor. Hey, P. Diddy’yi görmezden gelebilirim, ama o büyüklükte bir kýç, en katýlaþmýþ savaþ karþýtýnýn bile dikkatini daðýtýyor. Köþeyi dönünce, BK, You Got Served filminin fenomen dansýný, otantik, kent ve hakiki sözcüklerinin artýk hatýrlayamadýðým kombinasyonlarýný çýðýran bir Southpole bilbordu için satýyordu. Onlarýn altýnda, bir ipotek þirketi, yukarýdaki dansçýlarýn atalarýnýn pudralý peruk sahiplerini pazarlýyordu. Washington, Jefferson ve takýmý, American Mortgage ipotek þirketinin meramýný anlatýyordu: “Atalarýmýz buraya kiralamak için gelmedi –istediðiniz Kýzýlderili’ye sorabilirsiniz.” Peki, ben de son kýsmý ekliyorum, peki nasýl kiralamazsýnýz? Geri kalaný, ABD, Times Meydaný Kapitalizminin gerçek, buðulu, þaþkýn tortusu. Hiç kaçýþ var mý? Scotty….Scotty? Neredesin?

 

© 2004 Daniel Patrick Welch. Kaynağın ve danielpwelch.com. internet bağlantısının belirtilmesi koşuluyla çoğaltılabilir.

Translated by Ali Ekber Yildirim

^  Top  ^


Yazar, şarkıcı, dilbilimci ve eylemci Daniel Patrick Welch  eşi Julia Nambalirwa-Lugudde ile birlikte Salem, Massachusetts'te yaşıyor ve yazıyor. Birlikte, The Greenhouse School adlı okulu yönetiyorlar.  Bu makalelerden bazıları radyoda yayınlanmıştır ve 20 kadar dilde çevirileri mevcuttur. Bu yazıyı değerlendirmekle ilgilenenlerin, yazarla doğrudan irtibat kurmaları rica olunur. Kendi web sitelerinde bize bağlantı verenler, danielpwelch.com sitesinde değerlendirilecektir.